Millet İttifakı İzmir Mitingi… Ahmet Davutoğlu: “Onlara Cesur Soğan Lazımdı. Şimdi O Cesurlar Soğan Bile Bulamıyor”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı ‘Bugün bu ucube başkanlık sistemi, tek istihbarat ve devlet kaynaklarını akrabalarına bağışlayan sistem, fakiri daha fakir, zengini daha zengin yaptı. “Bu çürümüş sisteme son vereceğiz. Bu çürümüş sisteme son vereceğiz. 250 milyar lira Döviz Korumalı Mevduat adı altında faiz sahiplerine bağışlandı, 218 milyar dolar Merkez Bankası’nın arka kapı operasyonlarıyla birer birer satıldı. .” Soru sorarak millete dağıtacağız. Aşık Mahsuni’nin dediği gibi “Onların yiğit soğana ihtiyacı var. O yiğitler artık soğan bile bulamıyor. Adil bir paylaşım için, adil bir ekonomik düzen için, reel anlamda orta direği yükseltecek bir sistem için sizinle konuşuyoruz.” .” ” söz konusu.
Millet İttifakı Bugün İzmir’de bir miting düzenledi. Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Parti Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Büyükşehir Belediyesi, Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşmalar yaptı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
“İZMİR ‘YENİ BİR UFUK ÇİZMEYE, YENİ BİR KADER YAZMAYA GELDİK’ DİYOR”
” SİYASİ REKABETLE FARKLI SİYASİ PARTİLERDEN GELEN 6 GENEL BAŞKANIMIZLA HUZURUNUZDAYIZ”
Yeni bir ufka yürüyoruz. İzmir Gündoğdu Meydanı’nda hem yeni bir günün doğuşuna tanıklık etmek için hem de 85 milyonluk 200 yıllık modernleşme tarihimizde, 150 yıllık meclis tarihimizde, 100 yıllık cumhuriyet tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir deneyimle huzurundayız. tarih ve 75 yıllık demokrasi tarihi. Farklı siyasi geleneklerden, daha önce siyasi olarak rekabet etmiş farklı siyasi partilerden altı genel liderle karşınızdayız. Öncelikle milli birlik ve demokrasi ruhunu diri tutan bu imaj ve tablonun ortaya çıkmasında emeği geçen 13.Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ve tüm genel başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Bu sahne kolay değildi. Aylarca görüştük, aylarca görüştük ama şahit olduğunuz gibi hiçbir şey gizli kalmadı, belgelerle her şey şeffaf bir şekilde ortaya çıktı.
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILININ YOL HARİTASINI 14 MAYIS’TA ÇIKARACAĞIZ”
Şimdi ülkemizi, milletimizi iki kader yolu beklemektedir. Ya şu anda otoriter yolsuzluklarla kirlenmiş olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam edecek ya da Türkiye ile milletimizi birleştiren Millet İttifakı yoluna devam ederek yeni bir ufuk çizecektir. Bir yanda birbirini doğru düzgün tanımadan bir araya gelen, hepsi somurtkan, öfkeli, yama gibi Cumhur İttifakı, öte yanda naif, güler yüzlü, sakin, ağırbaşlı Millet İttifakı. Aramızdaki fark bu. 14 Mayıs’ta sadece cumhurbaşkanı değişikliğine imza atmayacağız, sadece iktidar değişikliği yapmayacağız. Cumhuriyetimizin ikinci asrı için yol haritasını çizeceğiz. Artık Cumhur İttifak ile aramızdaki farklar çok büyük. Ama altı eksende aramızdaki farkı tek tek anlatayım ki onlar da öğrensin.
“Yeni Türkiye’de özgürlükler hüküm sürecek”
“SİNAN ATEŞ’İN KATİLLERİNİ BULUP MAHKEMEYE ÇIKARACAĞIZ. HİÇ KİMSE CİNAYETİN ÖRTÜSÜNÜ TUTMAZ”
Devletin dini adalettir diyen bir inançtan geliyoruz. Adaletin olmadığı yerde barış olmaz, inanç olmaz, gelecek için umut olmaz. İkinci sözümüz; Bugün talimatla işleyen yargı sistemini tam ve bağımsız bir yargı sistemine dönüştüreceğiz. Bugün birçok tesirle, imanla yola çıkanların neredeyse hiç hissetmediği bu düzeni değiştireceğiz. Önce Sinan Ateş’in katillerini bulup mahkemeye çıkaracağız. Hiçbir cinayetin üstünü kimse örtemeyecek. Kimse işlediği suçtan kaçamaz. Vatandaşlarımız adalet ve hukuk için mahkemeye gittiğinde devletin arka kapılarından Beştepe’ye yakın müşavir aramayacak. FETÖ borsaları gibi borsalar kurulmayacak. Talimatla değil vicdanla karar veren hakimler yargılanacak. Size bu sözü veriyoruz.
“BÜYÜK KURU SOĞANA İHTİYAÇLARI VARDI. ARTIK O YİĞİTLER SOĞAN BİLE BULAMIYOR”
Üçüncü sözümüz, insana yakışır bir yaşam standardı ve ekonomik düzendir. Bugün bu ucube başkanlık sistemi, tek akıl ve devlet kaynaklarını yakınlarına bağışlayan sistem, fakiri daha fakir, zengini daha güçlü kıldı. Çiftçimiz üretti, faizciler yedi. Esnafımız emek verdi faizin altında kredi borçları altında ezildi. Personelimiz emeğinin karşılığını alınca 1-2 ayda enflasyonun altında ezildi. Burada bu çürümüş sisteme son vereceğiz. Döviz Korumalı Mevduat adı altında faiz sahiplerine bağışlanan 250 milyar lira ile Merkez Bankası’nın arka kapı operasyonlarıyla satılan 218 milyar doları tek tek hesabı sorularak millete dağıtacağız. Aşık Mahsuni’nin dediği gibi yiğit bir kuru soğana ihtiyaçları vardı. Şimdi o yiğitler soğan bile bulamıyor. Böyle bir eşitsizlik sistemine karşı tüm vatandaşlarımızın çocukları ve torunları için çekinmeden adil bir paylaşımla hediye alabildiği yeni bir dönemi başlatacağız. Adil bir paylaşım için, adil bir ekonomik düzen için, gerçekten orta direği kaldıracak bir düzenleme için sizinle konuşuyoruz.
“SİYASADAKİ GÜÇLENME DÖNEMİ SONA ERECEK”
“MALİYE BAKANI ‘GÖZÜMDEKİ AYDINLIĞA BAK’ DİYORSA PARAYI CEBİNE GERİ KATMAYA ÇALIŞIYOR”
Devletimizin kurumları büyük ölçüde bozuldu. Türkiye Cumhuriyeti devleti yeni bir devlet değildir. Bütün tarihimiz kurumların tarihidir. Lisanssız, niteliksiz ekiplerin elinde devletimiz prestij kaybetti. Mülakatlarla vasıfsız kişiler devlet ekiplerini doldurdu. Bir Maliye Bakanı ‘Gözümdeki ışıltıya bak’ derse cebindeki paraların çıtırtısını örtmeye çalışıyor. Bu yolsuzluğa ve kurumsal çürümeye karşı sizinle konuşuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletini tüm kurumlarıyla yükselteceğiz. Hiç kimse bu devlete rastgele saldırarak ülkenin kaynaklarını tüketemeyecek.
“TARİHİMİZDE VE GELECEĞİMİZDE OLMADIĞI GİBİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI’NA ‘Aptallık etme’ MEKTUP YAZILMAYACAK”
Altıncısı, dünyaya açık ve onurlu bir ülke… Dış politikası, saf siyaseti ve şeffaflığıyla örnek alınan bir ülke… Bu kader kavşağında seçimi kaybedeceğini gören iktidar mensupları, birer birer saldırganlaştı. Bu ülkede benden sonra başbakanlık yapan bir başbakan var. Doğal seçimleri kazanarak başbakan olmadı. Siz İzmirliler onu belediye başkanı bile yapmadınız. Parti içi oyunlarla başbakanlığa geldi. Geçmiş siyasetçilerle böyle polemiğe hiç rastlamadım ama millete hakaret eden varsa, milli iradeye konuşan biri varsa onunla hesaplaşırız. ’14 Mayıs’ta vatanımızı yabancı işgalcilere bırakmayacağız’ diyor. Buradan, “Gelirler ve giderler” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkenin bağımsızlığını kazandığı İzmir’den sesleniyorum: Biz Millet İttifakı olarak tek kuruşa, tek emeğe, tek bir emeğe izin vermeyeceğiz. bu ülkenin alın terinin yabancılar tarafından suistimal edilmesi. Hiçbirimiz yabancılarla ilişki içinde değiliz. Ama biz Sayın Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm başkan yardımcılarımızla size sesleniyoruz; Tarihimizde olmadığı gibi geleceğimizde de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na ‘aptallık etme’ diyen bir mektup yazılmayacak.
“ANKARA SİYASETİNİ MOSKOVA’DAKİ BAZI ÇEVRELERDEN KORKMAKLA BELİRLENMEYECEKTİR”
Ankara siyasetini New York mahkemelerindeki belgeler, Washington’daki emlak dosyaları, Moskova’daki bazı çevreler korkusu belirlemeyecek. Millet İttifakı ile tam, gerçek ve bağımsız bir Türkiye kurulacaktır. O başbakana, İzmir halkının seçmediği siyasetçiye şunu söylemek isterim; Önce yurt dışında olduğu iddia edilen milyarlarca doları yabancı ülkelerden ülkemize getiriyorsunuz, sonra yabancı işgalinden bahsediyorsunuz. Yurt dışında tek kuruşumuz yok. Yurt dışında bir santimetrekare arazimiz yok. Yaşarsak burada yaşarız, ölürsek burada ölürüz, kalırsak burada kalırız.
“BU KADER ANINDA, KAYBEDECEĞİNİ BİLDİĞİM ZAMAN KARŞI GÜÇ BAŞLADI”
Son 15 güne bu altı unsurla giriyoruz. Tam özgürlük ve demokrasi, adalet, insan onuruna yakışır ekonomik standartlar, saf siyaset, devletin dirilişi, güçlü devlet ve onurlu Türkiye. Bu kader anında hükümet kaybedeceğini anlayınca saldırganlaştı. Milleti pervasızca birbirine düşman edecek, kin ve düşmanlık tohumları ekecek bir yol izliyorlar. Ceza Kanunumuzun 216. maddesine göre kabahat. Milli ve manevi değerlerimize iftira atmaya, kutuplaştırmaya, sömürmeye çalışıyorlar. Bir Cuma günü, 13. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer tüm cumhurbaşkanlarının deprem bölgesinde hep bir arada olduğunu hayal edin. Fatiha okuyan Müslümana Müslüman karışmaz. Sahabe türbesini ziyaret edene gerçek bir mümin dokunmaz. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’nu provoke ettiler. Aynı gün Sayın Erdoğan iftira ve iftiralarla Sultanahmet Camii avlusunda olmaması gereken siyasetler yaptı ve ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatacaklar’ dedi. Hangi metinde gördün Erdoğan? Kılıçdaroğlu Bey mi, Akşener Bey mi, ben mi, Karamollaoğlu Bey mi, Babacan Bey mi, Uysal Bey mi dedi? Nereden çıkarıyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin doğru olduğuna inanan biri olarak söylüyorum; Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatmaya kimse cesaret edemez. Çünkü CHP olarak biz kurduk. Cumhuriyetimizin kurumudur’.
“İLK KEZ BİR SİYASETÇİ SEÇİMLERE ‘SİYASİ DARBE’ DEDİ”
Bu da yetmezmiş gibi Cumhur İttifakı’nın gerisine düşen bir başka lider, – ‘DSP lideri’ demek istemiyorum merhum Ecevit’e söz söylensin istemiyorum ama az kalsın arıyorlardı. ona ‘küfür’ – ’14 Mayıs’ta onu kafirliğe terk etmeyeceğiz’ dedi. Deniz şahittir; Sadık Türk ordusu, kâfirleri gidecekleri yere gönderdi. Bu Ege, bu Akdeniz, bu İzmir şahit; Kimse bizi böyle suçlayamaz. Ama en kötüsü İçişleri Bakanı. Daha önce İçişleri, Adalet, Ulaştırma bakanları tarafsız olmak için istifa ederdi. Bir İçişleri Bakanı, kendisine yönelik iddiaları örtbas etmek için her geçen gün daha fazla bağıran bir bakan, ’14 Mayıs sivil darbe girişimidir’ dedi. İlk kez bir siyasetçi seçimleri ‘siyasi darbe’ olarak nitelendirdi. Çünkü kafasında darbe mantığı var. Yüreğinize bir kaygı yerleştirmek istiyorlar. İşte biz, altı genel başkan ve iki büyükşehir belediye başkanı olarak buradan sesleniyoruz; Korkmuyoruz, korkmuyoruz, korkmayacağız. Hiçbir güç milli iradeye engel olmayacaktır. 14 Mayıs’ta her sandığa, her oyuna sahip çıkacağız.
“ERDOĞAN SAMİMİ OLSA SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN BAŞÖRTÜSÜ YASASINA DESTEK VERİRDİ”
Cumhur İttifakı’na oy vermeyi düşünen değerli hemşerilerime bir mesajım var. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı partilerine oy veren kardeşlerim; Bu 15 gün içinde iktidar bu saldırgan tavırla size şunu söyleyecektir, aldanmayın: ‘Millet İttifakına oy verirseniz tüm kazanımlarınızı kaybedersiniz.’ Onlara, ‘Biz orada altı lidere, iki büyükşehir belediye başkanına güveniyoruz, hiçbir kazanımımız boşa gitmeyecek’ diyeceksiniz. Erdoğan samimi olsaydı Sayın Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü maddesini pekiştirirdi. Sulandırıp rafa kaldırdı. Temel ilkeler metnimizin altıncı maddesinde de belirttiğimiz gibi AK Parti ve MHP’ye oy veren kardeşlerim; din ve vicdan özgürlüğü korunacak ve daha da geliştirilecektir. Kimse bizim özgürlüklerimize dokunamayacak.
“ŞİDDETE UYMAYAN KİMSE TERÖRİZM İLE CEZALANMAZ”
Terörle işbirliği yaptığımız dedikodularını yayıyorlar. Cumhuriyet tarihinin teröre karşı en kararlı mücadelesini yürüten bir başbakan olarak bir gece Yüksekova’da, bir gece Gevaş’ta, bir gece Sur’da, bir gece İstanbul’da kahraman Mehmetçiğimiz, polisimiz ve vatandaşlarımızın yanında kaldı. Varto ve Ceylanpınar’da bir gece. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak söylüyorum; Bu ülkeyi hiçbir terör örgütünün etkisi altında bırakmayacağız. Herhangi bir terör faaliyetine izin vermeyiz. Bu size sözümüzdür. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist ilan edip mahkum eden bu demokrasi düşmanlarına asla itibar etmeyeceğiz. Türk, Kürt, Sünni, Alevi, laik, muhafazakar; Herkes özgürce yaşayacak. Şiddete başvurmayan hiç kimse terörle suçlanmayacaktır.
“TRT EKRANLARINDA OSMAN ÖCALAN’I KİM ÇALIŞTIRDIKSA HUKUK KARŞISINDA HESAP VERECEĞİZ”
‘Savunma sanayisini durduracaklar’ diyecekler. Silahlı kuvvetlerimizin ve ülkemizin gücüne güç katan savunma sanayimiz daha da güçlendirilecektir. 15 Mayıs’tan sonra TRT ekranlarına Osman Öcalan’ı kim sokarsa, hukuk önünde hesap soracağız. Kim İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul seçimlerinden sonra İmralı’dan mektup getirdiyse terörle işbirliği yapandır. Ondan da hesap soracağız. 14 Mayıs Demokrasi Bayramımız şimdiden mübarek olsun.”